Ana içeriğe atla

Mâbeyn-i Hümâyun Müşiri (Mabeyn Müşiri)

Mabeyn Müşiri ya da Mâbeyn-i Hümâyun Müşiri, Osmanlı Devleti'nde 1833'ten 1908'e dek kullanılan bir Osmanlı bürokrasisi unvanıydı. Mâbeyn-i Hümâyun'un (ya da günümüzdeki anlamıyla Padişah'ın özel kalem müdürlüğü) başında olan sivil paşa, görevin önemi nedeniyle en yüksek paşalık rütbesi olan Müşir olarak adlandırılırdı. İlk Mâbeyn-i Hümâyun Müşiri Ahmet Fevzi Paşa'dır ve bu göreve II. Mahmud tarafından 25 Haziran 1832 tarihinde atandı.

Tanzimat döneminde bir süre nezârete dönüştürülen bu mevki, 11 Ağustos 1864 tarihinde tekrar müşirlik haline getirildi.

II. Abdülhamid'in yükselen Babıali bürokrasisi karşısında Sarayı güçlü tutmak için giriştiği çeşitli düzenlemelerden birisi Mâbeyn-i Hümâyun'un güçlendirilmesiydi. Bu dönemde Mâbeyn-i Hümâyun mevcudu 424 kişiye kadar çıktı, Mâbeyn-i Hümâyun Müşiri'nin de devlet yönetimindeki etkisi arttı.

II. Meşrutiyet'in ardından yapılan yeni düzenlemeyle Mâbeyn-i Hümâyun'un çalışan sayısı ve devlet yönetimindeki önemi azaltıldı. 25 kişilik bir kuruma dönüşen Mâbeyn-i Hümâyun'un başındaki görevlinin unvanının Müşir olması uygulamasına da son verildi.

En ünlü Mâbeyn-i Hümâyun Müşiri Plevne Savunması komutanı Gazi Osman Paşa'dır. Esaretten kurtulup Rusya'dan döndükten sonra 5 Kasım 1878 tarihinde Hassa (Padişahı korumakla görevli özel ordu) Müşiri ilan edilen ve 1900'deki ölümüne kadar bu makamda kalan Gazi Osman Paşa, ömrünün son yıllarında Mabeyn Müşirliği görevini de üstlendi.

Ayrıca bakınız


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

OSMANLI İMPARATORLUĞU TARİHİ KRONOLOJİSİ

  OSMANLI İMPARATORLUĞU TARİHİ Osmanlı Padişahları Sıralaması ve Soy Ağacı  OSMANLI PADİŞAHLARI  - ERTUĞRUL GAZİ - OSMAN GAZİ HAN   ---- Osman Gazi Han Dönemi 1281-1324 ---- Osman Gazi Han Kronolojisi - Orhan Gazi Han   ----Orhan Gazi Han Dönemi (1324-1362) - I. Murad (1359 – 1389) I. Bayezid – Yıldırım Bayezid (1389 – 1402) I. Mehmed (1413 – 1421) II. Murad (1421 – 1451) Fatih Sultan Mehmed (1451 – 1481) II. Bayezid (1481 – 1512) Yavuz Sultan Selim (1512 – 1520) Kanunî Sultan Süleyman (1520 – 1566) II. Selim (1566 – 1574) III. Murad (1574 – 1595) III. Mehmed (1595 – 1603) I. Ahmed (1603 – 1617) I. Mustafa (1617 – 1618 / 1622 – 1623) Genç Osman (1618 – 1622) IV. Murad (1623 – 1640) İbrahim (1640 – 1648) IV. Mehmed (1648 – 1687) II. Süleyman (1687 – 1691) II. Ahmed (1691 – 1695) II. Mustafa (1695 – 1703) III. Ahmed (1703 – 1730) I. Mahmud (1730 – 1754) III. Osman (1754 – 1757) III. Mustafa (1757 – 1774) I. Abdülhamid (1774 – 1789) III. Selim (1789 – 1807) IV. Mu...

II. Abdülhamid (1876 – 1909)

34 - II. Abdülhamid (1876 – 1909) Sultan İkinci Abdülhamid, 21 Eylül 1842 tarihinde İstanbul’da doğdu. Babası Sultan Abdülmecid, annesi Tir-i Müjgan Kadın Efendi’dir. Annesi Çerkezdir. Sultan İkinci Abdülhamid çok küçük yaşta iken annesini kaybettiği için öksüz büyüdü ve onu üvey annesi Piristu Kadın yetiştirdi. Çocukluğunda çok zayıf bir bünyeye sahip olan Sultan İkinci Abdülhamid sık sık hasta olurdu. Babasının padişahlığı sırasında bu durumu yüzünden özel ilgi gördü. Çok hoşgörülü bir ortamda büyüdü. Kültür derslerinin yanında musiki dersleri aldı ve piyano çalmayı öğrendi. Bekârlığı sırasında çok serbest bir hayat yaşayan Sultan İkinci Abdülhamid, evlendikten sonra tüm boş zamanını ailesiyle, çocuklarıyla geçirmeye başladı. Sultan İkinci Abdülhamid, yıkılmak üzere olan Osmanlı Devleti’ni uyguladığı politikalarla 33 yıl ayakta tutmayı başarmış bir padişahtır. Hayırsever ve cömert bir insan olan Sultan İkinci Abdülhamid, sıradan bir vatandaş gibi yaşardı. Yunan seferi sırasında, kend...

Mehmed Vahdeddin (1918 – 1922)

  36 - Mehmed Vahdeddin (1918 – 1922) Babası: Sultan Abdülmecid Annesi: Gülistü Kadın Efendi Doğumu : 2 Şubat 1861 Vefatı: 15 Mayıs 1926 Saltanatı: 1918 - 1922 (4) sene Mehmed Vahidüddin de 2 Şubat 1861 İstanbul 'da doğmuştur. Orta boylu, zayü fakat kuvvetli bir vücudu vardı. Kıymetli ulema tarafından iyi bir tahsil yaptırıldı.Tahta çıktığında Osmanlı Devleti en kötü günlerini yaşıyordu. Birinci Dünya Savaşında kendi cephelerimizde gâlip gelmemize rağmen yenik çıkmıştık. En ağır şartları ihtiva eden Mondros ve Sevr anlaşmaları yapıldı. Devletin tamamen elden çıktığını gören padişahın yüksek seviyede bir gizli toplantı yaparak zamanının kabiliyetli subaylarına, Anadolu 'ya geçip milleti istilâcılara karşı ayaklandırıp teslim olmamalarını tavsiye ettigi söylenir. Anadolu'da Milli kıyam harekâtı oldu. Milli Meclis teşekkül etti. Yeni meclis Padişahlığı kaldırarak, Cumhuriyet idaresini kabul etti. Zaten İstanbul işgal altında idi. Padişahın elinde ne bir kuvvet ve ne de ...