Osmanlı'da Kahvehanelerin Ortaya Çıkışı
İnsanlar, kahve aracılığıyla sosyalleşmiş, bilgi alışverişinde bulunmuş ve sohbet etmişlerdir. Bu aktivite günümüzde halen devam etmektedir. Peki, Osmanlı’da insanlar kahve aracılığıyla nasıl sosyalleşmişlerdir?
İlk olarak Tahtakale’de, Hakem ve Şamlı Şems tarafından açılan Kahvehaneler, bu görevi üstlenmişlerdir. Önce seyyar olarak kahve satan ikili, daha sonra İstanbul’da ilk Kahvehaneyi açmışlar ve kahvehanelerin hızla İstanbul’a yayılmasına vesile olmuşlardır.
Osmanlı’da kahvehaneler, ocaklarda büyük demliklerin içinde kahvelerin piştiği, kitapların okunduğu, halkın her kesimine hitap eden önemli yerlerdi. Hatta devlet adamlarının bile ilgisini çekmişti, kadılar ve vezirler boş zamanlarında gelip kahvehanelerde vakit ggeçirmişlerin.
Osmanlı'da Kahve Yasakları
Osmanlı’da kahve, farklı dönemlerde olmak üzere tam 4 kez yasaklanmıştır:
İlk Yasak: Kahve ilk olarak Kanuni Sultan Süleyman zamanında, kahvehanelerin dedikodu ortamlarına dönüşmesinin önüne geçebilmek için yasaklanmıştır.
İkinci Yasak: 3. Murad zamanındadır.
Fakat bu yasak kahve tüketimini azaltmamış, aksine kaçak olarak kahvehanelerin açılması sebebiyle tüketim artmıştır.
Üçüncü Yasak: 1. Ahmed zamanında kahve ile birlikte keyif verici maddeler yasaklanmış. Hatta kahve uyuşturucu madde olarak sayılmış ve içilmesinin caiz olmadığı söylenmiştir.
Dördüncü Yasak: En katı ve en caydırıcı yasak ise 4. Murad zamanında gerçekleşmiştir. Kahve ile birlikte tüm keyif verici maddeler yasaklanmış gerekçe olarak ise İstanbul’da çıkan yangınlar gösterilmiştir. Bu yasakların en katı tarafı ise, uymayanların idam edilmesi olmuştur.
Kahve yasaklarının bir miktar hafiflemesi ise IV. Mehmed döneminde olmuştur.
Alimler “Kömürleşmemiş oranda kahve haram değildir.” şeklinde fetva verdikten sonra, kahve tüketimi yeniden yaygınlaşmıştır. .
Yorumlar
Yorum Gönder