Ana içeriğe atla

Mehmet Emin Rauf Paşa

Mehmet Emin Rauf Paşa (d. 1780, İstanbul – ö. 28 Mayıs 1860, İstanbul), iki kez II. Mahmud ve üç kez Abdülmecid döneminde toplam 5 kez 14 sene 7 ay 36 gün sadrazamlık yapmış olan Osmanlı devlet adamıdır.

Mehmed Emin Rauf Paşa 1780 yılında İstanbul'da doğdu. Babası çavuşbaşı ve nişancılık görevlerinde bulunmuş olan "Sait Mehmet Efendi"'dir.

Iyi bir eğitim gördükten sonra ilk devlet görevi olarak "Sadâret Mektûbî Kalemi"’ne girip orada yetişti. 1806'da ser-halife, aynı yıl sadaret mektupçusu, 1811'de Rikab-i Humayun defterdarı ve 1814 yılında "şıkk-ı evvel defterdarı" unvanı ile başdefterdar oldu.

1 Nisan 1815'te Hurşid Ahmed Paşa'nin sadrazamlıktan azledilmesinden sonra vezir rütbesi verilerek ilk kez sadrazamlığa getirildi. Yenilikçi olduğu için yeniçerilerin koruyucusu olan ve II. Mahmut üzerinde etkili olan Mehmed Said Halet Efendi ile anlaşmazlık içine girdi ve Halet Efendi baskısıyla 5 Ocak 1817'de sadrazamlıktan azledildi. 

Halet Efendi onun idam edilmesine ısrar etmekle beraber Sultan II. Mahmut bunu kabul etmedi ve Mehmed Emin Rauf Paşa Sakız Adasına sürüldü. Fakat bundan sonra Mehmed Emin Rauf Paşa gayet temkinli ve çekingen bir tavır alarak yenilik hareketi ile meşgul olmadı.

1819'de bağışlandı ve vezirlik unvanı iade edildi. 1819'da Bolu sancağı mutasarrıflığına; takiben Teke ve Hamîd sancakları mutasarrıflığına, 1820'de maden eminliği ile birlikte Diyarbekir valiliğine tayin edildi. 1821'de "Şark Seraskerliği" rütbesiyle Erzurum Vilayeti valiliği kendisine verildi. Ama doğuya gitmedi ve Erzurum'a mütesellimini yolladı.

Kaçar Hanedanından Feth Ali Şah'a karşı yapılan 1821-1823 Osmanlı-İran Savaşı nedeniyle bu görevlerden azledildi ve Alâeddin Paşa onun yerine eyalet valisi ve "Şark Seraskeri" olarak atandı. Bu savaşı sona erdiren barış müzakerelerinde ve 1 Haziran 1823'te Erzurum Antlaşması imzalanmasında Osmanlı Devleti delegesi olarak hazır bulundu.

1824'te Kastamonu valiliğine, 1827'de Halep valiliğine ve 1828'de Kudüs sancağı musarrififliği ve hac emirliği ek görevleri ile Şam valiliğine getirildi.

Asakiri Mansure ordusunu kurmayı finanse etmek için yeni olarak konulan ve halk tarafından hoşlanılmayan "Ihtisab Vergisi"'nin toplanması sırasında Şam Vilayetinde ortaya karışıklıklar çıktı ama bunlar bastırıldı. Ama Ağustos 1831'de bu vergi toplama görevinde gevşeklik gösterdiği bahanesi valilikten azledildi ve vezirlik unvanı da kaldırılıp Bursa'ya mecburi sürgüne gönderildi.

Aynı yıl 1831'de afolundu. Vezirlik unvanı geri verildi. Karahisar-i Sahip sancağı (modern Afyonkarahisar ili) ve Menteşe Sancağı Muğla Sancağı mutasarrifi olarak atandı. 1831-1833 Osmanlı-Mısır Savaşı başlamış ve Kavalalı İbrahim Paşa komutasındaki Mısır ordusu 1832'de Akka, Şam ve Halep'i eline geçirmiş Osmanlı ordusunu Belen Muharebesi'nde mağlup edip Çukurova'da Adana ve Mersin'i ele geçirmişti. 

Yeni bir Osmanlı ordusu serdar-ı ekrem olarak Sadrazam Reşid Mehmet Paşa komutasında Anadolu'ya geçmişti. Ama Mısır ordusu bu sırada Torosları geçip Konya'ya gelmişti. Aralık 1832'de Osmanlı ordusu Konya'ya varıncaya kadar Kasım ayında Mehmed Emin Rauf Paşa Kütahya'da Anadolu Valisi görevi ile ordu kaymakamlığına tayin edildi. 

Kavalalı İbrahim Paşa komutasındaki Mısır ordusu ile Sadrazam Reşid Mehmet Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu arasında 21 Aralık 1832'de yapılan Konya Muharebesi'nde Osmanlı ordusu yenik düştü ve komutan Sadrazam Reşid Mehmed Pasa yaralanıp Mısır ordusuna esir düştü.

18 Şubat 1833'te esir olan sadrazam yerine Mehmed Emin Rauf Paşa ikinci kez sadrazam olarak atandı. Kavalalı orduları Kütahya'ya kadar ilerledi ve karşı gelecek Osmanlı ordusu bulunmadığı idin İstanbul yolu açıktı. Osmanlı Devleti Mısır ordusunun İstanbul'a girmesini önlemek için önce "Büyük Güç devletleri desteğini istedi. 

Fransa Kavalalı yanlı idi. İngiltere ise Kavalalı'nın hanedanı değiştirmeden genç Abdulmecid'i padişah yapıp onun idaresinde Mısır'ı tabi olarak yöneteceği bildirdiği için Mısır ile İstanbul arasındaki anlaşmazlığı Osmanlı devleti içişleri kabul edip Osmanlı'ya destek vermekten imtina etti. Son çare olarak Rusya'dan destek istendi. 

Rusya 8 savaş gemisi ve 10 tabur askeri gönderdi ve 20 Şubat 1833'te bu Rus gücü Boğaziçi Büyükdere önünde demirledi. 8 Temmuz 1833'te Ruslarla karşılıklı yardımlaşma ve saldırmazlık antlaşması mahiyetindeki Hünkâr İskelesi Antlaşması imzalandı. İngiltere ve Fransa Mısır güçlerinin İstanbul'a ilerlemesini önlediler. 

Bunun üzerine Kavalalı İbrahim paşa ile Kütahya Antlaşmaşı imzalandı ve 1831-1833 Osmanlı-Mısır Savaşı sona erdi. Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın Mısır valiliği yanından Kavalalı İbrahim Paşa'ya Suriye ve Adana Valiliği verilmişti. Kavalalı İbrahim Paşa da ordusu ile Adana ve Suriye valilik bölgelerine çekildi.

30 Mart 1838'de sadrazamlık başvekilliğe dönüştürülünce ilk başvekil oldu. Ayrıca dahiliye nazırlığını da üstlendi.

Temmuz 1839'da II. Mahmud ölüp yerine Abdülmecid tahta geldiğinde bir oldu bittiyle sadaret mührü Koca Hüsrev Mehmet Paşa tarafından elinden alındı.

1840-1841 arası üçüncü kez sedarete getirildi; ama yaşlılığı bahane edilerek azledildi,

1842-1846 arası dördüncü kez sadrazamlık yaptı. Ama yenilikçi Mustafa Reşid Paşa baskısıyla görevine son verildi.

Ocak 1852'de tanzimatçılar ve Mustafa Reşid Paşa'nın nüfuzlarını kırmak için beşinci kez sadrazamlığa getirildi. Mart 1852'de Tanzimat yanlılarının baskısıyla görevinden alındı.

Daha sonra Meclis-i Ali'de bir süre görev yaptı.

28 Mayıs 1860'ta İstanbul'da vefat etti ve kendine yaptırdığı türbeye gömüldü.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

OSMANLI İMPARATORLUĞU TARİHİ KRONOLOJİSİ

  OSMANLI İMPARATORLUĞU TARİHİ Osmanlı Padişahları Sıralaması ve Soy Ağacı  OSMANLI PADİŞAHLARI  - ERTUĞRUL GAZİ - OSMAN GAZİ HAN   ---- Osman Gazi Han Dönemi 1281-1324 ---- Osman Gazi Han Kronolojisi - Orhan Gazi Han   ----Orhan Gazi Han Dönemi (1324-1362) - I. Murad (1359 – 1389) I. Bayezid – Yıldırım Bayezid (1389 – 1402) I. Mehmed (1413 – 1421) II. Murad (1421 – 1451) Fatih Sultan Mehmed (1451 – 1481) II. Bayezid (1481 – 1512) Yavuz Sultan Selim (1512 – 1520) Kanunî Sultan Süleyman (1520 – 1566) II. Selim (1566 – 1574) III. Murad (1574 – 1595) III. Mehmed (1595 – 1603) I. Ahmed (1603 – 1617) I. Mustafa (1617 – 1618 / 1622 – 1623) Genç Osman (1618 – 1622) IV. Murad (1623 – 1640) İbrahim (1640 – 1648) IV. Mehmed (1648 – 1687) II. Süleyman (1687 – 1691) II. Ahmed (1691 – 1695) II. Mustafa (1695 – 1703) III. Ahmed (1703 – 1730) I. Mahmud (1730 – 1754) III. Osman (1754 – 1757) III. Mustafa (1757 – 1774) I. Abdülhamid (1774 – 1789) III. Selim (1789 – 1807) IV. Mu...

Mehmed Vahdeddin (1918 – 1922)

  36 - Mehmed Vahdeddin (1918 – 1922) Babası: Sultan Abdülmecid Annesi: Gülistü Kadın Efendi Doğumu : 2 Şubat 1861 Vefatı: 15 Mayıs 1926 Saltanatı: 1918 - 1922 (4) sene Mehmed Vahidüddin de 2 Şubat 1861 İstanbul 'da doğmuştur. Orta boylu, zayü fakat kuvvetli bir vücudu vardı. Kıymetli ulema tarafından iyi bir tahsil yaptırıldı.Tahta çıktığında Osmanlı Devleti en kötü günlerini yaşıyordu. Birinci Dünya Savaşında kendi cephelerimizde gâlip gelmemize rağmen yenik çıkmıştık. En ağır şartları ihtiva eden Mondros ve Sevr anlaşmaları yapıldı. Devletin tamamen elden çıktığını gören padişahın yüksek seviyede bir gizli toplantı yaparak zamanının kabiliyetli subaylarına, Anadolu 'ya geçip milleti istilâcılara karşı ayaklandırıp teslim olmamalarını tavsiye ettigi söylenir. Anadolu'da Milli kıyam harekâtı oldu. Milli Meclis teşekkül etti. Yeni meclis Padişahlığı kaldırarak, Cumhuriyet idaresini kabul etti. Zaten İstanbul işgal altında idi. Padişahın elinde ne bir kuvvet ve ne de ...

II. Abdülhamid (1876 – 1909)

34 - II. Abdülhamid (1876 – 1909) Sultan İkinci Abdülhamid, 21 Eylül 1842 tarihinde İstanbul’da doğdu. Babası Sultan Abdülmecid, annesi Tir-i Müjgan Kadın Efendi’dir. Annesi Çerkezdir. Sultan İkinci Abdülhamid çok küçük yaşta iken annesini kaybettiği için öksüz büyüdü ve onu üvey annesi Piristu Kadın yetiştirdi. Çocukluğunda çok zayıf bir bünyeye sahip olan Sultan İkinci Abdülhamid sık sık hasta olurdu. Babasının padişahlığı sırasında bu durumu yüzünden özel ilgi gördü. Çok hoşgörülü bir ortamda büyüdü. Kültür derslerinin yanında musiki dersleri aldı ve piyano çalmayı öğrendi. Bekârlığı sırasında çok serbest bir hayat yaşayan Sultan İkinci Abdülhamid, evlendikten sonra tüm boş zamanını ailesiyle, çocuklarıyla geçirmeye başladı. Sultan İkinci Abdülhamid, yıkılmak üzere olan Osmanlı Devleti’ni uyguladığı politikalarla 33 yıl ayakta tutmayı başarmış bir padişahtır. Hayırsever ve cömert bir insan olan Sultan İkinci Abdülhamid, sıradan bir vatandaş gibi yaşardı. Yunan seferi sırasında, kend...