Ana içeriğe atla

Çerkes Güzeli

Çerkes güzeli (İngilizce: Circassian beauty), Çerkes halkının kadınlarının görüntüsünü ifade etmek için kullanılan bir stereotipik söylemdir. Oldukça geniş bir edebi tarih, Çerkes kadınların alışılmadık derecede güzel ve zarif olduklarına dair stereotipi ele almıştır. 

18. ve 19. yüzyıllar boyunca Batı Avrupa ve Amerika’da Çerkes güzelliği fenomen olmuş, Çerkes kızlarına "Tanrı'nın insanlık için saf planı", gibi lakaplar takılmış, güzellik ürünleri "Çerkes güzelliği" damgası ile pazarlanmıştır. Benzer ama daha küçük bir literatür Çerkes erkekleri için de bulunmaktadır.

1843'ten bir reklam, "Çerkes Saç Boyası"

Tarihçe

Osmanlı padişahı Abdülmecid'in, eşini keman çalarken gosteren yağlıboya resim, 1915
Bu inançların kökeninin Geç Orta Çağ'a, Çerkeslerin yaşadığı kıyıların Ceneviz Cumhuriyeti'nden gelen tüccarlar tarafından sıkça ziyaret edildiği dönemlere dayandığı düşünülür. 

Osmanlı İmparatorluğu ve Safevî ve Kaçar hanedanları döneminde Sultan ve Şah'ın hareminde köle olarak yaşayan Çerkes kadınlar, Batı Oryantalizmi'nde ele alınan bir konu olmaya başlamış, Batı eserlerinde güzel ve kibar olmaları ile tanımlanmıştır.

Çerkes güzeli inancının "altın çağı", 1770'lerde Rus İmparatorluğu'nun Kırım Hanlığı'nı ele geçirmesi ve Yakın Doğu'ya ihrac edilen Doğu Avrupalı kadın kölelerin ticaretine son vermesi ile gerçekleşmiştir. Bu durum Çerkes kadınlarına olan talebi artırmış, 1860'ta Rusya'nın gerçekleştirdiği Çerkes Sürgünü ile de fikir daha yaygınlaşmıştır. 

Çerkesler, "sadece beyaz ırkın değil, tüm insanlığın en yakışıklı ve en biçimli milleti" olarak tanımlanmış, bu terimin Kafkas ırkı'nın isim babası olduğu söylenmiştir.

Avrupa ve Amerikan sanat ve edebiyatında bu genellemenin bir sonucu olarak Çerkesler, genellikle güzellik açısından "ideal kadın" olarak nitelendirilirmiştir. 

Kozmetik ürünler, 18. yüzyıldan itibaren “Çerkes” kelimesini kullanarak ya da ürünün Çerkes kadınlarının kullandığı maddelere dayandığını iddia ederek pazarlanmıştır. Bu ürünler arasında saç boyası ve cilt kremleri bulunmuştur.

Beyaz üstünlüğü ırkçılığının yükselişi sırasında Alman ırk teorisyenleri Çerkeslerle ilgilendiler. Çerkeslerin ve Avrupalıların kafatasları arasında yakın bir benzerlik keşfettiklerini iddia ederek Avrupalıların ve Çerkeslerin "Kafkas" (Caucasian) olarak adlandırılan ortak bir ırktan olduklarını ilan ettiler. Çerkeslerden "Tanrı'nın insanlık için saf planı" ve "en saf ve güzel beyaz ırk" olarak söz ettiler. 

Osmanlı'da Çerkes güzeli fikri

Birçok Osmanlı padişahının eşleri, İslam dinine geçmiş etnik Çerkeslerden oluşmaktaydı. Valide sultanlar arasında Perestü Valide Sultan, Pertevniyal Valide Sultan, Tirimüjgan Valide Sultan, Nükhetseza Başhanımefendi etnik olarak Çerkes kökenliydi.

Önemli Çerkes Hatunlar arasında Şemsiruhsar Hatun, Saçbağlı Sultan yer almış; 

Haseki sultanları ise Mahidevran Sultan, Hümaşah Haseki Sultan, Hatice Muazzez Haseki Sultan ve Ayşe Haseki Sultan oluşturmuştur.

Çerkes asıllı Başkadınefendiler, Bedrifelek, Bidar, Kamures ve Servetseza olmuş, 

Kadınefendileri ise Bezmara, Düzdidil, Hayranıdil, Meyliservet, Mihrengiz, Neşerek, Nurefsun, Reftaridil, Şayan oluşturmuştur. 

Osmanlı hareminde yer almış diğer önemli Çerkes kökenli şahıslar arasında Cevherriz, Ceylanyar, Dilfirib, Nalanıdil, Dürdane, Hüsnicenan, Safderun ve Nergis bulunur.

Çerkeslerin güzelliğini öven "Lepiska Saçlı Çerkes" ("lepiska", düz sarı saçı ifade eder) gibi birkaç klasik Türk müziği ve şiiri de vardı. Türkiye'de yabancı bir etnik grup olarak Avrupai fiziksel özellikleri ile nitelendirdikleri için de Çerkesler bazen övülmektedir.

Ayrıca bakınız

  • Berberi korsanlar
  • Osmanlı Haremi


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

OSMANLI İMPARATORLUĞU TARİHİ KRONOLOJİSİ

  OSMANLI İMPARATORLUĞU TARİHİ Osmanlı Padişahları Sıralaması ve Soy Ağacı  OSMANLI PADİŞAHLARI  - ERTUĞRUL GAZİ - OSMAN GAZİ HAN   ---- Osman Gazi Han Dönemi 1281-1324 ---- Osman Gazi Han Kronolojisi - Orhan Gazi Han   ----Orhan Gazi Han Dönemi (1324-1362) - I. Murad (1359 – 1389) I. Bayezid – Yıldırım Bayezid (1389 – 1402) I. Mehmed (1413 – 1421) II. Murad (1421 – 1451) Fatih Sultan Mehmed (1451 – 1481) II. Bayezid (1481 – 1512) Yavuz Sultan Selim (1512 – 1520) Kanunî Sultan Süleyman (1520 – 1566) II. Selim (1566 – 1574) III. Murad (1574 – 1595) III. Mehmed (1595 – 1603) I. Ahmed (1603 – 1617) I. Mustafa (1617 – 1618 / 1622 – 1623) Genç Osman (1618 – 1622) IV. Murad (1623 – 1640) İbrahim (1640 – 1648) IV. Mehmed (1648 – 1687) II. Süleyman (1687 – 1691) II. Ahmed (1691 – 1695) II. Mustafa (1695 – 1703) III. Ahmed (1703 – 1730) I. Mahmud (1730 – 1754) III. Osman (1754 – 1757) III. Mustafa (1757 – 1774) I. Abdülhamid (1774 – 1789) III. Selim (1789 – 1807) IV. Mu...

Mehmed Vahdeddin (1918 – 1922)

  36 - Mehmed Vahdeddin (1918 – 1922) Babası: Sultan Abdülmecid Annesi: Gülistü Kadın Efendi Doğumu : 2 Şubat 1861 Vefatı: 15 Mayıs 1926 Saltanatı: 1918 - 1922 (4) sene Mehmed Vahidüddin de 2 Şubat 1861 İstanbul 'da doğmuştur. Orta boylu, zayü fakat kuvvetli bir vücudu vardı. Kıymetli ulema tarafından iyi bir tahsil yaptırıldı.Tahta çıktığında Osmanlı Devleti en kötü günlerini yaşıyordu. Birinci Dünya Savaşında kendi cephelerimizde gâlip gelmemize rağmen yenik çıkmıştık. En ağır şartları ihtiva eden Mondros ve Sevr anlaşmaları yapıldı. Devletin tamamen elden çıktığını gören padişahın yüksek seviyede bir gizli toplantı yaparak zamanının kabiliyetli subaylarına, Anadolu 'ya geçip milleti istilâcılara karşı ayaklandırıp teslim olmamalarını tavsiye ettigi söylenir. Anadolu'da Milli kıyam harekâtı oldu. Milli Meclis teşekkül etti. Yeni meclis Padişahlığı kaldırarak, Cumhuriyet idaresini kabul etti. Zaten İstanbul işgal altında idi. Padişahın elinde ne bir kuvvet ve ne de ...

II. Bayezid (1481 – 1512)

8 - II. Bayezid (1481 – 1512) Babası : Fatih Sultan Mehmed  Annesi : Mükrime Hatun  Doğumu : 3 Aralık 1447  Vefatı : 26 Mays 1512  Saltanatı : 1481 - 1512 (31 ) sene İkinci Bayezid, uzun boylu, geniş göğüslü ve kuvvetli bir vücuda sahipti. Yüzü yuvarlak ve gözleri elâ idi. Cesur ve atılgandı. Aynı zamanda çok halim, selim ve dinine bağlı bir padişahtı. Babası Fatih Sultan Mehmed Han ilmi karşı büyük bir sevgi beslediği için, oğlu Bayezid'e her şeyden evvel kuvvetli bir tahsil vermeyi düşünmüştü.  O devrin en meşhur âlimlerinde ders okutturmuş, bütün İslâmi ilimleri en iyi şekilde öğretmişti. İkinci Bayezid, dinine çok bağlı olduğu için kendisine (Bayezid Veli) denildi. Bayezid Veli, şâirleri saraya toplar onlarla sohbet ederdi. Bayezid Veli çok alim bir zat idi.  Arapça ve Farsçayı gayet iyi bilirdi. İslâmi ilimlerin yanı sıra matematik ve felsefe tahsili de yapmıştır. Çağatay lehçesi ve Uygur alfabesini de öğrenmişti. Hattat ve bestekârdı.  Avni mahla...