Ana içeriğe atla

Fatih Camii Olayı

Fatih Camii Olayı, 

1623'te dönemin Osmanlı yönetimine tepki gösteren Müslüman din adamlarının Fatih Camii'nde toplanarak gerçekleştirdikleri başkaldırı sırasında olan olaylardır. Bu isyan dönemin vezîriâzamı Mere Hüseyin Paşa'nın verdiği emir ile bastırılmış, isyan edenlerden ele geçirilen kimseler öldürülerek lağım ve kuyulara atılmışlardır.

Osmanlı vezîriâzamı Mere Hüseyin Paşa'nın seyyidlerden olduğu belirtilen bir kadıyı aşağılayıp dövdürmesi ulema ve tarikat şeyhlerinin harekete geçmesine yol açtı. 

Haziran 1623'te Fatih Camii'nde toplanan ulema, kafir ve kanının helal olduğunu söyledikleri Mere Hüseyin'in görevden alınmasını talep ettiler. Büyük bir yankı uyandıran ulema topluluğunun bu tepkisindeki gelişmeler Mere Hüseyin Paşa tarafından takip ediliyordu. 

Ulemanın dağılması için heyet gönderilip uzlaşılmak istendiyse de bu hiçbir işe yaramadı. İsyan eden hocaları yatıştırmak isteyen elçi yanında bulunan bir hatt-ı hümâyunu okuduysa da bunun da bir etkisi olmadı. Eski bir kazasker olan Bahşî Efendi de Mere Hüseyin Paşa'nın kâfirliğine ve hatalarına dair fetvalar yazdı.

İsyan edenler oracıkta bir yadigar sarığı açarak kendilerine bayrak dahi yapmışlardı. Tekbirler eşliğinde açılan bu bayrağa hocalardan bazıları yüzünü gözünü sürmekte, bazıları ise mendilini bayrağa dokundurup yüzüne sürüyordu. Bir yandan da cami merdivenin başında heybetli bir ses ile Fetih Suresi okunuyordu. 

Ayrıca isyana katılmayan hocalar da geri gitmemek üzere evlerinden çıkarılarak oraya getirilmişlerdi. Halk ise tüm bu olan biteni izlemekle meşgul oldu. İsyancı hocalar silahları olmamasına karşın savaşacaklarını söylediler.

Bazı çeşitli nedenlerin yanı sıra kendilerini küçük düşürdüğüne inandıkları Mere Hüseyin Paşa'yı hedef alarak Fatih Camii'nde toplanan din alimlerinin derhal dağıtılması için saraydan karar çıktı. Sonrasında Mere Hüseyin Paşa camiye bir baskın düzenletti. Askerlerin yola çıktığı bilgisini alan isyancı din adamlarından bazıları "akşam oldu gidelim, sabah yine gelelim" diyerek, bazılarıysa abdest bahanesi ile toplandıkları yerden ayrıldılar.

İsyancılardan birçoğu böylece dağılmıştı. Askerler Fatih Camii'ne vardıklarında orada namaz için bulunan ve olaylarla ilgisi olmayan halk dahil olmak üzere din adamlarını öldürdüler. Öldürülenlerin cesetlerini ise kuyu ve lâğımlara attılar.

Fatih Camii'nde yaşananlar nedeniyle Osmanlı müelliflerinden ilmiye mensubu olanlar Hüseyin Mere Paşa'yı "cahil, kaba, zalim" şeklinde ifadelerle anmaktadırlar. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

OSMANLI İMPARATORLUĞU TARİHİ KRONOLOJİSİ

  OSMANLI İMPARATORLUĞU TARİHİ Osmanlı Padişahları Sıralaması ve Soy Ağacı  OSMANLI PADİŞAHLARI  - ERTUĞRUL GAZİ - OSMAN GAZİ HAN   ---- Osman Gazi Han Dönemi 1281-1324 ---- Osman Gazi Han Kronolojisi - Orhan Gazi Han   ----Orhan Gazi Han Dönemi (1324-1362) - I. Murad (1359 – 1389) I. Bayezid – Yıldırım Bayezid (1389 – 1402) I. Mehmed (1413 – 1421) II. Murad (1421 – 1451) Fatih Sultan Mehmed (1451 – 1481) II. Bayezid (1481 – 1512) Yavuz Sultan Selim (1512 – 1520) Kanunî Sultan Süleyman (1520 – 1566) II. Selim (1566 – 1574) III. Murad (1574 – 1595) III. Mehmed (1595 – 1603) I. Ahmed (1603 – 1617) I. Mustafa (1617 – 1618 / 1622 – 1623) Genç Osman (1618 – 1622) IV. Murad (1623 – 1640) İbrahim (1640 – 1648) IV. Mehmed (1648 – 1687) II. Süleyman (1687 – 1691) II. Ahmed (1691 – 1695) II. Mustafa (1695 – 1703) III. Ahmed (1703 – 1730) I. Mahmud (1730 – 1754) III. Osman (1754 – 1757) III. Mustafa (1757 – 1774) I. Abdülhamid (1774 – 1789) III. Selim (1789 – 1807) IV. Mu...

Mehmed Vahdeddin (1918 – 1922)

  36 - Mehmed Vahdeddin (1918 – 1922) Babası: Sultan Abdülmecid Annesi: Gülistü Kadın Efendi Doğumu : 2 Şubat 1861 Vefatı: 15 Mayıs 1926 Saltanatı: 1918 - 1922 (4) sene Mehmed Vahidüddin de 2 Şubat 1861 İstanbul 'da doğmuştur. Orta boylu, zayü fakat kuvvetli bir vücudu vardı. Kıymetli ulema tarafından iyi bir tahsil yaptırıldı.Tahta çıktığında Osmanlı Devleti en kötü günlerini yaşıyordu. Birinci Dünya Savaşında kendi cephelerimizde gâlip gelmemize rağmen yenik çıkmıştık. En ağır şartları ihtiva eden Mondros ve Sevr anlaşmaları yapıldı. Devletin tamamen elden çıktığını gören padişahın yüksek seviyede bir gizli toplantı yaparak zamanının kabiliyetli subaylarına, Anadolu 'ya geçip milleti istilâcılara karşı ayaklandırıp teslim olmamalarını tavsiye ettigi söylenir. Anadolu'da Milli kıyam harekâtı oldu. Milli Meclis teşekkül etti. Yeni meclis Padişahlığı kaldırarak, Cumhuriyet idaresini kabul etti. Zaten İstanbul işgal altında idi. Padişahın elinde ne bir kuvvet ve ne de ...

II. Abdülhamid (1876 – 1909)

34 - II. Abdülhamid (1876 – 1909) Sultan İkinci Abdülhamid, 21 Eylül 1842 tarihinde İstanbul’da doğdu. Babası Sultan Abdülmecid, annesi Tir-i Müjgan Kadın Efendi’dir. Annesi Çerkezdir. Sultan İkinci Abdülhamid çok küçük yaşta iken annesini kaybettiği için öksüz büyüdü ve onu üvey annesi Piristu Kadın yetiştirdi. Çocukluğunda çok zayıf bir bünyeye sahip olan Sultan İkinci Abdülhamid sık sık hasta olurdu. Babasının padişahlığı sırasında bu durumu yüzünden özel ilgi gördü. Çok hoşgörülü bir ortamda büyüdü. Kültür derslerinin yanında musiki dersleri aldı ve piyano çalmayı öğrendi. Bekârlığı sırasında çok serbest bir hayat yaşayan Sultan İkinci Abdülhamid, evlendikten sonra tüm boş zamanını ailesiyle, çocuklarıyla geçirmeye başladı. Sultan İkinci Abdülhamid, yıkılmak üzere olan Osmanlı Devleti’ni uyguladığı politikalarla 33 yıl ayakta tutmayı başarmış bir padişahtır. Hayırsever ve cömert bir insan olan Sultan İkinci Abdülhamid, sıradan bir vatandaş gibi yaşardı. Yunan seferi sırasında, kend...