Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşları (1683-1699)

Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşları (1683-1699) , Osmanlıların II. Viyana Kuşatması'nda başarısızlığa uğramasından cesaret alan bir grup Avrupa ülkesinin Kutsal İttifak adı altında birleşip Osmanlılara karşı giriştikleri ve bu ülkelerin Macaristan, Ukrayna ve Dalmaçya'da hâkimiyet kurup Balkanlar'daki Osmanlı hâkimiyetine büyük darbe vurmaları ile sonuçlanmış bir savaşlar dizisidir. Osmanlı tarihinde Felaket Seneleri veya Küçük Kıyamet olarak da geçer. Avrupa tarihinde ise genelde Büyük Türk Savaşı olarak bahsedilir. Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşları Osmanlı-Avusturya Savaşları,  Osmanlı-Polonya Savaşları, Osmanlı-Rus Savaşları II. Viyana Kuşatması,  Budin Kuşatması (1686),   Azak Kuşatması (1696)   Zenta Muharebesi, Tarih 12 Eylül 1683-26 Ocak 1699 Bölge   Orta Avrupa,  Balkanlar,  Dalmaçya,  Kırım,  Akdeniz Sebep   II. Viyana Kuşatması'nın başarısız olması ile Avrupalıların Osmanlı'yı Avrupa'dan atmak istemesi. Sonuç   Osman...

Samipaşazade Sezai

  Samipaşazade Sezai (Osmanlı Türkçesi: سامی پاشازاده سزائی) (d. 1859, İstanbul - ö. 26 Nisan 1936, İstanbul), Türk gerçekçi öykücü, romancı. Türk edebiyatının ilk gerçekçi romanlarından birisi olma özelliğiyle edebiyat tarihinde büyük önem taşıyan Sergüzeşt adlı romanın yazarıdır. 1892'de yazdığı Küçük Şeyler ile Türk edebiyatında modern öykücülüğün kurucularındandır. 1859 yılında İstanbul'da doğdu. Tanzimat devrinin ileri gelen isimlerinden, Osmanlı Devleti'nin ilk Maarif Nazırı (eğitim bakanı) Abdurrahman Sami Paşa ile Paşa'nın ikinci eşi olan Gürcü asıllı Dilârâyiş Hanım’ın oğludur. Sultan III. Ahmed devrinde Osmanlı ordusu ile Mora’ya gitmiş ve orada Tripoliçe’de tekke kurmuş bir aileye mensuptur. Büyük babası Halvetî tekkesi şeyhlerinden Ahmed Necib Efendi, babası ise Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk Maarif Nazırı (eğitim bakanı) olan Abdurrahman Sami Paşa’dır. Annesi Gülârâyiş Hanım, Kafkasya’dan kaçırılmış bir Gürcü kızıdır.  Kardeşi Hazîne-i Evrâk mecmuasının kuru...

Hoca Tahsin Efendi (Hoca Hasan Tahsin)

  Hoca Tahsin Efendi veya Hoca Hasan Tahsin (7 Nisan 1811, Yanya - 3 Temmuz 1881), son dönem Osmanlı astronomi bilgini ve düşünür. Osmanlı Devleti’nde batılı anlamda ilk üniversite olarak kurulacak Darülfünun’da görev almak için bursla Paris’e gönderilen iki kişiden biridir (diğeri Selim Sabit Efendi). Özellikle Modern astronominin tanınmasında büyük emek sarf etti ve bu alanda halkın da anlayacağı türde çeşitli eserler kaleme aldı. 1870'te kurulan Darülfünun’un ilk “rektörü” oldu. Ancak bir sene sonra görevden alındı, ertesi sene de kurum kapatıldı. Hoca Tahsin, ömrünü batı bilimlerini Osmanlı halkına tanıtacak çalışmalarla geçirmiş ancak insanların inançlarını bozmak ve aklını çekmek gibi suçlamalarla karşılaşmıştır. Yaşamı 1811'de Yanya ilinin Çamlık bölgesinde Filât ilçesinin Ninat köyünde dünyaya geldi. Müderris ve müftü Osman Efendi'nin oğludur. İlköğrenimini babasından aldı. Aile, İstanbul'a göç ettikten sonra öğrenimine İstanbul'da devam etti. Medrese öğreni...

Abdülhak Molla

Abdülhak Molla (d. 1786 – ö.19 Mayıs 1854), Osmanlı şair ve hekim. II. Mahmut ve I. Abdülmecit devirlerinde hekimbaşı olarak görev yapmış; Osmanlı tıbbına bazı yenilikleri getirmeye önayak olmuştur. Salgın hastalıklara karşı karantina uygulama, zorunlu çiçek aşısı getirdiği yeniliklerdendir. Diplomat Müverrih Hayrullah Efendi'nin babası; Abdülhâlik Nasuhi Bey, Abdülhak Hamit Bey ve Mihrinnisâ Hanım’ın dedesidir. Yaşamı 1786 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Divan-ı Hümayûn kâtiplerinden şairliği ile de tanınan Mehmed Emin Şükühi Efendi’dir. Ağabeyi, Osmanlı hekimbaşılarından Mustafa Behçet Efendi idi. Ağabeyi ile birlikte Süleymaniye medresesinde tıp öğrenimi gördü. Eski sarayda hekimlik yaptı. II. Mahmut’un yakınlarından Halet Bey aleyhinde konuştukları gerekçesiyle 1821’de ağabeyi ile birlikte Keşan’a sürüldü. Bir yıl kadar sonra affedilip geri döndüklerinde yeni saray’da hekim oldu.  1833’de hekimbaşı ve Mekteb-i Tıbbiyye-i Adliyye-i Şahane nazırı oldu; ağabeyini tıp eğitiminde...

Hayrullah Efendi

  Hayrullah Efendi (26 Ekim 1818 İstanbul-25 Aralık 1866 Tahran), Osmanlı hekimbaşı, devlet adamı, eğitimci, şair ve tarihçi. Osmanlı şair ve hekim Abdülhak Molla'nın oğludur. 1839'da babasının başında olduğu Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'ye girdi ve burada eğitim gördü. Tıp eğitimini ders nazırlığı göreviyle birlikte yürüttü.  24 Mart 1840'ta ilmiyeye özel "rütbe-i salise" nişanına layık görüldü. Mekteb-i Tıbbiye'nin baş hekimi Dr. Bernard, 1843 yılında Abdülmecid'e sunduğu raporda Hayrullah Efendi'nin imtihanları geçerek yakında doktorluk diplomasını alacağını yazmıştır. Ayrıca bitirme tezi olarak Türkçe bir eser kaleme aldığını belirtmiştir.  12 Ekim 1843'te Abdülmecid Hayrullah Efendi'yi huzurunda kabul ederek ona pırlantalarla süslü bir kutu hediye etmiştir. Mezun olduktan sonra doktora çalışması Dürûrü'l-muhât, 1844'te ise Tedâvî-i Etfâl (Sıhhatnümâ-yı Etfâl) adlı eserini yayınladı. 1840-1845 yılları arasında bir tıp sözlüğü hazır...

Müneccimbaşı Ne İş Yapar

Müneccimbaşı, Osmanlı İmparatorluğu 'nda 15-16. yüzyıllardan itibaren saray görevlileri arasında yer alan müneccimleri yöneten kişi. İlmiye sınıfından seçilen müneccimbaşılar müneccimliğin kelime anlamında mevcut astroloji ve kehanet gibi görevlerinin yanı sıra zamanla devlet katında kullanım için takvim, imsakiye ve zayiçe hazırlamaya başlamışlardır. Bu takvimler 1800 yılına dek Uluğ Bey Zici'ne göre, bu tarihten sonra da Jacques Cassini Zici'ne göre hazırlanmıştır. Müneccimbaşılar bu takvimler zemininde savaş, doğum, düğün, denize gemi indirilmesi gibi konularda uğurlu saatler tespit ederlerdi. Ayrıca kuyruklu yıldızların geçişi, zelzele, yangın, güneş tutulması ve ay tutulması gibi astronomi ile ilgili veya ilgili olduğu düşünülen olayları da takip ederek yorumları ile birlikte saraya bildirirlerdi. Namaz vakitlerini belirleyen ve hemen her şehirde mevcut basit birer gözlemevi niteliğindeki muvakkıthanelerin yönetimi ve muvakkıtların tayini görevi müneccimbaşılara ai...

Osmanlı Devleti'nin Genel Özellikleri

Osmanlı Devleti'nin Genel Özellikleri  Osmanlı tarihi, Anadolu Türkiye tarihinin 4. dönemini oluşturur. Türk devletleri içinde en uzun süre yaşayan ve en geniş sınırlara ulaşanıdır.  Türk Devletleri içinde merkezi otoritesi en güçlü olanıdır. Kültür ve uygarlık alanında en çok ilerleyen Türk Devleti 'dir. Mutlak egemenlik haklarını hükümdar kullanır.  Ancak, I. Ahmet dönemine kadar veraset yasası belirgin değildir. Şeriat hukuku ile yönetildiğinden Teokratik , mutlak egemenlik haklarını hükümdar kullandığından Monarşik devlet yapısı görülür.  Fetih temeline dayandığından askeri, etnik yapı çeşitli olduğundan çok uluslu bri imparatorluktur. Fetih politikası, dinsel (cihat) ve ekonomik (ganimet) amaçlı olmuştur. Osmanlıların Kökeni  1243 Kösedağ Savaşı'ndan sonra Anadolu'da Moğol hakimiyeti başladı. Bu tarihten önce Kayı Boyu, Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaaddin Keykubat zamanında Anadolu'ya gelmişti. Kayı Boyu Anadolu'ya ilk geldiğinde başında Ertuğrul Ga...