Ana içeriğe atla

Ahmed İzzet Paşa

Ahmed İzzet Paşa ya da Soyadı Yasası sonrası Ahmet İzzet Furgaç (Nasliç, Manastır Vilayeti, 1864 – İstanbul, 31 Mart 1937), I. Dünya Savaşı'nın son günlerinde sadrazamlık yapmış, Arnavut asıllı Osmanlı asker ve devlet adamıdır.

Arnavutluk'un en köklü ayan ailelerinden birinin üyesi olan Naslic ayanı Timur Bey'in torunu ve eski mutasarrıflardan Haydar Bey'in oğlu olarak 1864 yılında Manastır'a bağlı Görice sancağının Naslic kasabasında doğdu. 

1881'de Kuleli Askeri Lisesi'ni, 1884'te Harbiye Mektebi'ni, ertesi yıl Erkân-ı Harb okulunu bitirdi. 1889'da Kolağası rütbesine yükseldi, iki yıl sonra staj için Almanya'ya gönderildi. Buradaki başarısından dolayı Alman imparatorunun övgülerini kazandı. 

1894'te yurda dönmesinin ardından İstanbul, Suriye, Filistin ve Sofya'da çeşitli görevlerde bulundu. 1897 Osmanlı-Yunan Harbi sırasında Dömeke ve Çatalca muharebeleri planlarının hazırlanmasında büyük emeği geçti. 

Başarılı hizmetlerine rağmen II. Abdülhamid'in iltifatına mazhar olamadı. Hatta padişaha jurnal edildi, sorgulamasında suçsuzluğu anlaşılarak serbest bırakıldığı halde bir süre sonra Şam'da görev verilerek İstanbul'dan uzaklaştırıldı. 

1901'de Suriye'ye yaptığı seyahat sırasında kendini gören ve henüz Yarbay rütbesinde kalmasına üzülen Alman İmparatoru II. Wilhelm'in padişah nezdindeki teşebbüsü neticesinde terfi ettirildi ve nişanlarla ödüllendirildi. 

Suriye'de, Lübnan'da ve Hicaz'da önemli hizmetlerde bulundu. Ocak 1904'te Osmanlı orduları kurmay başkanı olarak Yemen isyanını bastırmakla görevlendirildi. Üç buçuk yıl Yemen'de kaldı; Mart 1905'te Mirlivâlığa ve 1907'de Ferikliğe yükseltildi.

Sadrazamlığı

7 Ekim 1918'de Talat Paşa önderliğindeki İttihat ve Terakki hükûmetinin istifası üzerine sadrazamlığa atandı ve Müşirliğe terfi ettirildi. Bu olaydan birkaç gün önce Osmanlı Ordusu Filistin-Suriye cephesinde hezimete uğramış, Şam kaybedilmiş ve Bulgaristan İtilaf Devletleri'ne teslim olmuştu. 

Savaşın kısa bir süre içinde yenilgi ile sonuçlanacağı anlaşılmıştı. Savaşın sorumlusu olarak görülen İttihat ve Terakki Cemiyeti iktidardan çekilerek parti olarak kendini tasfiye etti. Güvenilir bir asker olan İzzet Paşa önderliğinde kurulan yeni hükûmette İttihat ve Terakki ileri gelenlerinden oldukları halde, savaş sorumluluğuna katılmayan ve savaş yıllarındaki yolsuzluk ve cinayetlere bulaşmamış olan Rauf (Orbay), Fethi (Okyar) ve Cavit Bey gibi kişiler yer aldılar.

İzzet Paşa sadrazamlığın yanı sıra Harbiye Nezareti'ni de üstüne aldı. Ancak bu göreve, cepheden döner dönmez Mustafa Kemal Paşa'nın atanacağına gerek dönemin basınında gerek sonradan yazılan anılarda kesin gözüyle bakılmaktaydı. Mustafa Kemal Paşa da cepheden padişaha yazdığı mektuplarda, İzzet Paşa başkanlığında kendi, Rauf, Fethi, Vasıf ve Cavit Beyleri içeren bir kabine önerdi.

İzzet Paşa kabinesinin en önemli icraatı 30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi ile savaşa son vermek oldu. Mütarekeyi hükûmet adına Bahriye Nazırı Rauf Bey imzaladı.

2/3 Kasım gecesi Talat, Enver ve Cemal Paşa'ların gizlice yurt dışına çıkmaları iç siyasette büyük bir galeyana neden oldu. İttihatçı şeflerin yurt dışına çıkmalarına göz yummakla suçlanan İzzet Paşa kabinesi, 25 gün süren iktidardan sonra 8 Kasım 1918'de istifa etti. 25 günlük sürenin büyük bir kısmını İzzet Paşa, o günlerde salgın halinde olan İspanyol Gribi'nden hasta olarak yatakta geçirdi.

Ali Fuat Cebesoy'a göre, "İzzet Paşa, askeri, felsefi, edebi yüksek kültür sahibi idi. Arnavutça, Almanca, Fransızca, Arapça ve Farsça bilirdi. Türkçesi de çok güzeldi. Tevazu içinde derin bir gururu vardı. Askerlik fenninde mahirdi. Bilhassa sevkülceyşçi (stratejist) idi." 

İbnülemin'e göre "İsmet Paşa kendini pek takdir ederdi. Hatta "ziyaretine gidilip de bir şey konuşulmasa da onun alnını temaşa etmek bile zevktir" demiştir. 

Cumhuriyetten sonra emekli maaşıyla geçindi. 1934'te İstanbul Elektrik Şirketi yönetim kurulu üyeliğine atanarak "bir miktar hakkı huzur alması" sağlandı. 1937'de Moda'daki evinde öldü. Karacaahmet Mezarlığına gömüldü.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

OSMANLI İMPARATORLUĞU TARİHİ KRONOLOJİSİ

  OSMANLI İMPARATORLUĞU TARİHİ Osmanlı Padişahları Sıralaması ve Soy Ağacı  OSMANLI PADİŞAHLARI  - ERTUĞRUL GAZİ - OSMAN GAZİ HAN  ---- Osman Gazi Han Dönemi 1281-1324 ---- Osman Gazi Han Kronolojisi - Orhan Gazi Han ----Orhan Gazi Han Dönemi (1324-1362) - I. Murad (1359 – 1389) I. Bayezid – Yıldırım Bayezid (1389 – 1402) I. Mehmed (1413 – 1421) II. Murad (1421 – 1451) Fatih Sultan Mehmed (1451 – 1481) II. Bayezid (1481 – 1512) Yavuz Sultan Selim (1512 – 1520) Kanunî Sultan Süleyman (1520 – 1566) II. Selim (1566 – 1574) III. Murad (1574 – 1595) III. Mehmed (1595 – 1603) I. Ahmed (1603 – 1617) I. Mustafa (1617 – 1618 / 1622 – 1623) Genç Osman (1618 – 1622) IV. Murad (1623 – 1640) İbrahim (1640 – 1648) IV. Mehmed (1648 – 1687) II. Süleyman (1687 – 1691) II. Ahmed (1691 – 1695) II. Mustafa (1695 – 1703) III. Ahmed (1703 – 1730) I. Mahmud (1730 – 1754) III. Osman (1754 – 1757) III. Mustafa (1757 – 1774) I. Abdülhamid (1774 – 1789) III. Selim (1789 – 1807) IV. Mustafa (1...

II. Mehmet (Fatih Sultan Mehmed)

  II. Mehmet (Fatih Sultan Mehmed)  Babası : İkinci Sultan Murad  Annesi . Huma Hatun  Doğumu : 29 Mart 1432  Vefatı : 3 Mays 1481  Saltunatı : 1451 - 1481 (30) sene Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri, uzun boylu, dolgun yanaklı, kırmızı - beyaz tenli, kırık burunlu, kolları adaleli ve kuvvetli bir padişahtı. Devrinin en büyük ulemasından birisi idi. Yedi tane yabancı lisan bilirdi. Âlim, şâir ve sanatkârları toplar ve onlarla sohbetten çok hoşlanırdı. Gayet soğukkanlı ve cesurdu. Eşsiz bir kumandan ve idareci idi. Yapacağı işler hususunda, en yakınlarına bile hiç birşey sızdırmazdı. Fatih Sultan Mehmed'in ömrü seferlerle geçti. Yıkılmaz diye bilinen Bizans'ı yıktı. İstanbul'u fethetti. Ayasofya kilisesini câmiye çevirdi. Kryamete kadar câmi olarak kalmasını istedigi bu muhteşem mâbed için mükemmel bir vakfiye yazdırttı.  (Bu,vekâlet Arşivi Tapu Defterleri No:20, 27, 167, 251 ) 1127 sene kilise, 481 sene de câmi olarak kullanılan Ayasofya, 1934'de müze...

Abdülmecid (1839 – 1861)

  32 - Abdülmecid (1839 – 1861) Sultan Abdülmecid, 25 Nisan 1823 günü doğdu. Babası Sultan İkinci Mahmud, annesi Bezm-i Âlem Valide Sultan’dır. Sultan Abdülmecid, babasının arzusu yönünde bir eğitim ve terbiye gördüğü için ıslahatçı fikirlere sahipti. Batı âlemine karşı hayranlık besliyordu. Babasının vefatı üzerine, henüz 17 yaşında iken Osmanlı tahtına oturdu. Devletin ilerleyişi için Avrupaî hayat tarzının ülke çapında yaygınlaştırılmasını istedi. Saltanatının henüz dördüncü ayında ilân ettiği Gülhane Hatt-ı Hümâyûnu sebebiyle Tanzimat Dönemi padişahı olarak şöhret bulmuştur. Sultan Abdülmecid, batılı yazarların takdir ve sevgiyle andıkları bir padişahtı. Âdil, merhametli, ıslahatçı, yenilikçi bir insan olan Sultan Abdülmecid, 25 Haziran 1861 tarihinde, 39 yaşında iken İstanbul’da veremden dolayı vefat eden Sultan Abdülmecid, Yavuz Sultan Selim’in türbesi yanındaki mezarına defnedildi. Sultan İkinci Mahmud, ölüm döşeğinde iken, Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklanmış olan Kavalalı M...