17. yüzyıl Osmanlı tarihçileri
1. Mehmet bin Mehmet (ö.1640) Nuhbetü’t-Tevarih ve’l-Ahbar
İki kısımdan oluşan eser 1087 sülaleden bahseder.
2. Ayni Ali (Müezzinzade) Kavanin-i Ali Osman ve Hülasa-i Mezamin-i Defter-i Divan
I. Ahmet zamanında hazine kahyası iken Murat Paşa'nın emriyle tımar ve zeamet müesseselerine ait kanunları toplamış ve kritik ederek fenalıkların ortadan kalkması çarelerini öne sürmüştür.
3. Mustafa Koçi Bey (ö.1650'ler) Risale-i Koçi Bey
I. Ahmet'ten IV. Murat zamanlarına kadar hükümdarların hizmetinde bulunmuş ve Risale-i Koçi Bey adı verilen eserini Sultan IV. Murat için yazmıştır. Babinger'in tabiriyle Osmanlıların Montesquieu'sü kabul edilen Koçi Bey, III. Murat'tan başlayarak IV. Murat'a kadar göze çarpan bütün intizamsızlıklardan bahsetmiştir. Ayrıca eski devlet düzenine aykırı hareketleri, bu düzenin ihmal edilmesini yaklaşmakta olan yıkılışın başlıca sebebi olarak göstermektedir. 1630'da yazılmış eser ancak son zamanlarda büyük önem kazanmıştır.
İlk baskısı Ahmet Vefik Paşa tarafından yapılmıştır. Almanca, Macarca, Fransızca ve Rusça tercümeleri vardır. Yazma nüshaları Berlin, Viyana, Münih, St. Petersburg, Kahire ve İstanbul Esat Efendi Kütüphanesi'nde bulunmaktadır.
4. İbrahim Peçevî (1574-1650) Tarih-i Peçevî
1574'te Macaristan'ın Peçu kentinde doğmuştur. Anne tarafı Sokullu ailesine mensuptur. Sinan Paşa'nın Macaristan seferinde, Gran kuşatması, Eğri seferi ve Petervaradin kuşatmasında bulundu. Tokat'ta ve Temeşvar'da defterdarlık yaptı. 1641'de emekliye ayrılarak görevi bıraktı.
Daha gençliğinde tarih incelemelerine aşırı bir eğilim gösteren İbrahim Peçevî 1520-1639 yılları için en önemli kaynaklardan biri kabul edilen tarih kitabını yazmıştır. Özellikle 1593'ten sonraki olayları bizzat yaşamış olması, padişah ve sadrazamlarla görüşmesi sebebiyle, birinci el kaynak sayılabilir.
Eserini kaleme alırken yerli kaynakların yanı sıra Macar tarihçilerin eserlerine de bakmış ve böylece her hâlde yabancı kaynaklara da bakan ilk Osmanlı Tarih yazarı olmuştur. IV. Murat'ın İran seferinden dönüşünün anlatılması eserin son bölümünü oluşturur.
5. Kâtip Çelebi (Haci Halife Kalfa) (1609-1657) Fezleke-i Tarih
1609'da İstanbul'da doğan Mustafa b.Abdullah birçok memuriyetlerde bulunmuş 1657'de ölmüştür.
Katip Çelebi Osmanlıların en büyük Polihistor(çok bilen)'larındandır. Toplam 15 eseri bulunmaktadır.
Fezleke-i Tarih: 1592-1654 seneleri olaylarını içeren, yaratılıştan yaşadığı döneme kadar gelen Arapça bir dünya tarihidir.
Keşfü’z-Zünun, büyük bir bibliyografya kamusudur. Katip Çelebi'nin en büyük eseridir. 1653'te ikmal edilen bu eserde okuduğu ve bildiği 14.500 kitap ismini alfabe sırasıyla teskip etmiştir.
Tuhfetü’l-Kibar fi Esfari’l-bihar: 1656 yılında yazılmış olan eser Osmanlı deniz gücü hakkında bilgi verir.
Takvimüt Tevarih; 1648
Cihannüma; 1648'de yazmaya başlamıştır. Bitmemiş olan bu eser ilk ve tek dünya coğrafyasıdır.
Sultanü’l-Vusul-ila Tabakatü’l – Fühul ; meşhur adamların biyografisi.
Mizanü’l-hak fi İhtirarü’l-ahak; 1656'nın dini tartışmalarını anlatır.
6. Kara Çelebizade Abdülaziz Efendi (1591-1658) Ravzatü’l-Ebrar Süleyman-name
1591 yılında İstanbul'da doğmuş, medrese tahsilini bitirdikten sonra müderris olmuş ve kadılığa kadar yükselmiştir. Ravzatü’l-Ebrar adlı eseri dünya yaratılışından 1646 senesine kadar gelen genel bir tarih olup 4. kısmı yalnız Osmanlı tarihine aittir. Ayrıca yazarın II. Süleyman’ın hayatını anlatan Süleyman-name adlı bir eseri daha vardır
7. Solakzade Mehmet Hemdemi (ölm.1657) Fihrist-i Şahan veya Solakzade Tarihi
IV. Mehmet’in saltanatı zamanında (1648-1687) Fihrist-i Şahan ismiyle bir Osmanlı tarihi kaleme almıştır. Bu eser sonradan kısaca Solakzade Tarihi ismiyle tanınmıştır. Bu eser özellikle IV. Murat (1623-1640) devri için başlı başına önemlidir.
8. Evliya Çelebi (1611-1682 ?) Seyahatname
9. Müneccimbaşı (Ahmet b. Lütfullah) Sahayifül-Ahbar.
Arapça bir genel tarih yazmıştır. Sahayifül-Ahbar adlı bu eser 1672’ye kadar olan olaylardan bahseder.
10. Mustafa Naima (1655 - 1716) Ravzatü’l Hüseyin fi Hülasat-ı Ahbarü’l-Hafikin (Tarih-i Naima)
İlk Osmanlı vakanüvisi olan Mustafa Naimâ Efendi, genellikle “Naimâ Tarihi”olarak bilinen hicri 1000 yılından sonraki olayları ayrıntılarıyla veren bir Osmanlı tarihi yazmıştır. Bu çalışmada Osmanlı vekayi'nameleri arasında önemli bir yere sahip olan "Târih-i Na'îmâ" "Ravzatü'l-Hüseyn fî hulâsati ahbâri'l-hafikayn" adıyla da bilinir.
Âli'nin Künhü'l-Ahbar'ıyla başlayan ve Naimâ döneminde tarih geleneğinin yerleşik parçası haline gelmiş bulunan nasihatnâme tarzındaki siyasal eleştiri, büyük ölçüde Naimâ Tarhi'nde de yer almıştır. Aynı zamanda olayları tenkidî bir tarih anlayışla ve olayların sebep-sonuçları üstünde durarak izah etme yoluna gitmiştir. Naima da İbn Haldun'un tarih anlayışından etkilenmiş ve İbn Haldun'un beş dönemle ilgili nazariyesini özetleyerek Osmanlı tarihini dönemlerini bu şemaya göre açıklamaya çalışmıştır. Naimâ'dan sonra çöküş dönemi yazarları, İbn Haldun'un fikirlerini Osmanlı tarihinin takip ettiği gidişatı açıklayan bir nazariye olarak kabul etmişlerdir.
Naîma Mustafa Efendi'nin bu eseri Prof. Dr. Mehmet İpşirli tarafından hazırlanmış ve Türk Tarih Kurumu tarafından 4 cild olarak yayınlanmıştır.
11. Fındıklılı Mehmet Ağa Silahtar Tarihi
Katip Çelebi'nin Fezleke'sinin devamı olarak bir Osmanlı tarihi yazmış ve 1654 ile 1695 senelerini tasvir etmiştir. Özellikle İmparatorluğun iç durumu hakkında kıymetli bir kaynak niteliğindedir.
12. Bostan-zade Yahya Efendi Târîh-i Sâf (Tuhfetü'l-Ahbâb) Vak'a'-i Sultân Osmân Hân
Fâtih dönemi ilim ve devlet adamlarından Bostan Mehmed Efendi'nin üç oğlunun en küçüğü olan Bostân-zâde Yahyâ Efendi, I. Ahmed döneminde kazaskerlik ve Divan kâtipliği görevlerinde bulunmuştu. En meşhur eseri, yakın zamana kadar Taşköprîzâde'ye ait olduğu zannedilen Târîh-i Sâf (Tuhfetü'l-Ahbâb)tır. Eser, I. Ahmed'e kadarki ilk on dört padişahın şemâillerini ve özelliklerini, geçmişteki İslâm hükümdarlarıyla karşılaştırarak anlatır. Genç Osman döneminde de devlet hizmetini sürdüren Yahyâ Efendi, II. Osman (Genç Osman)'ın tahttan indirilişi ve devamında gelişen, bizzat kendi müşahadelerine dayanarak kaydettiği olayları ise Vak'a'-i Sultân Osmân Hân adlı eserinde tafsilatlı olarak anlatmıştır.
Târîh-i Sâf (Tuhfetü'l-Ahbâb) eseri Terakkî Matbaası tarafından basılmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder