Ana içeriğe atla

Pîrî Mehmed Paşa

Pîrî Mehmed Paşa (ö. 1533, Silivri), I. Selim saltanatının son yıllarında ve I. Süleyman saltanatının ilk yıllarında 25 Ocak 1518-27 Haziran 1523 tarihleri arasında beş yıl beş ay iki gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

Sadrazamlıktan önceki yaşamı

Aksaray'da Zinciriye Medresesi müderrislerinden Cemaleddin Aksarayî'nin torunu olup, babası ulemadan Mehmed Çelâleddin b. Ahmed Çelebi'dir. Ana tarafından soyu Larende (Karaman)'de medfun Mevlâna Hamazatüddin'dir. Eğitimini ve medrese tahsilini Amasya'da görmüştür. Sonra mahkeme-i şeriyeye katip oldu ve üstün yetenekleri dolayısıyla başkatipliğe yükseldi. 

II. Beyazıt tahta çıkması ile İstanbul'a gelmiştir. Devlet hizmetine girip sırasıyla Sofya, Silivri, Serez (1499) ve Galata kadılık görevlerinde bulundu. Sonra İstanbul Fatih Sultan Mehmed İmareti mütevellisi oldu. 1508'de II. Beyazıt zamanında Anadolu defterdarı olmuştur.

Pîrî Mehmed Çelebi, başdefterdarlıkla Çaldıran Seferine katıldı. İaşe ve menzil işlerini yerine getirmede yararlılık gösterip isim yaptı. Bir harp meclisinde beklenmeden hemen hücuma geçilmesi hususundaki söylemiş olduğu sözler ile Sultan Selim'in takdirini kazandı. 

Şah İsmail'e karşı zafer sonrasında ikinci vezir Dukakinoğlu Ahmed Paşa ile birlikte Tebriz'i ele geçirip muhafazasıyla görevlendirildi. Bu seferden dönüşünde Nahçıvan'a gelindiği zaman Ekim 1514'te azlolunan Mustafa Paşa'nın yerine üçüncü vezir yapıldı. Amasya'da Mart 1515 yeniçeri isyanı sonunda vezaretten alındıysa da üç gün sonra tekrar vezarete iade edildi.

Hersekli Ahmed Paşa'nın son defa vezir-i âzamlıktan azlinden sonra, Mısır seferine karşı geldiği için, Pîrî Mehmed Paşa da azil ve emekli edildi.

Yavuz Sultan Selim'in Osmanlı ordusu ile 1516'daki Mısır seferine hareketi üzerine İstanbul muhafızı ve sadaret kaymakamı tayin olundu.

Mısır'ın fethedilmesinden sonra Mısır'da bulunan Osmanlı ordusuna İstanbul'dan iaşe, tedarik ve mühimmat getirmesi ve Mısır'dan geri dönüşte elde edilen ganimetin İstanbul'a taşınması için Yavuz Sultan Selim İstanbul'dan bir donanma filosu istemişti. 

İstanbul muhafızı olan Pîrî Mehmed Paşa İskenderiye'ye sevk edilecek donanmayı büyük bir titizlikle donattı. Galata ve Gelibolu'da hazırlanan altı yüz parçadan ziyade ve padişahın istediği sayıdan fazla olan bu donanmadaki gemiler altısı top ve beşini de at gemisi olarak tanzim edilmişti. 

Ama 1517 başındaki çok şiddetli kış dolayısıyla bu donanma ancak 26 Mart 1517'de İstanbul'dan ayrıldı. İskenderiye'ye gelen gemilere hazineler ve ganimet yüklendi ve bu filo 15 Temmuz 1517'de İstanbul'a geldi. Pîrî Mehmed Paşa'nın bütün bu çalışma ve gayretleri, Yavuz Sultan Selim gözünde, onu veziriazamlığa hazırlamaktaydı.

Mısır Seferi dönüşünde ani bir kararla Yavuz Sultan Selim sadrazam olan Yunus Paşa'yı 13 Eylül 1517'de idam ettirdi. Yerine hemen sadrazam tayin edilmedi ve İstanbul'da bulunan Pîrî Mehmed Paşa acele Suriye'ye çağrıldı. Pîrî Mehmed Paşa 24 Ocak 1518'de Şam'daki ordugâha ulaşıp bir gün sonra da vezir-i azam görevine getirildi.

İkinci Vezir Ahmed Paşa, sadrazam olabilmek için Pîrî Mehmed Paşa'nın yaşlılığını bahane ederek Süleyman'ı kendisini görevden almaya ikna etmeye çalıştı ve sonunda başarılı oldu. Ancak İkinci Vezir Ahmed Paşa, Mısır Beylerbeyi olarak atandı ve sadrazamlığa Hasodabaşı Pargalı İbrahim getirildi. Mısır'a giden Ahmed Paşa, Memlûk devlet adamlarını etrafına toplayarak Osmanlı İmparatorluğu'na isyan etti. 

Bağımsızlığını ilan eden bir hutbe okuttu ve yeni bir devlet kurmak için para basmaya başladı. Ancak iki emir, onu kendi hamamında öldürmeye teşebbüs etti ve kısa bir süre sonra Osmanlı yetkilileri tarafından yakalanarak öldürüldü. 

İbrahim Paşa, 1525'te güneye Mısır'a gitti ve Mısır taşra sivil ve askeri yönetim sisteminde reform yaptı. Sistemini özetleyen Kanunname adlı bir ferman yayınladı. İbrahim Paşa daha sonra Mısır eyaletinde büyük bir idarî ve malî reform gerçekleştirdikten sonra İstanbul'a döndü. Pîrî Mehmed Paşa'ya ise Osmanlı hazinesinden maaş bağlandı.

Ölümü

Sadrazamlıktan emekli olduktan sonra Silivri'deki çiftliğine çekilen Pîrî Mehmed Paşa'nın, sarayı çok sık ziyaret ettiği ve hatta Süleyman ile iyi bir ilişki içinde olduğu rivayet edilir. Bu açıdan Pargalı Damat İbrahim Paşa'nın sadrazamlığının geri alınmasından korktuğu ve 1532 yılında babasını zehirleyen Mehmed Paşa'nın oğlu Mehmed Efendi ile anlaştığı rivayet edilir. Silivri'de yaptırdığı caminin yanındaki türbeye defnedildi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

II. Mehmet (Fatih Sultan Mehmed)

  II. Mehmet (Fatih Sultan Mehmed)  Babası : İkinci Sultan Murad  Annesi . Huma Hatun  Doğumu : 29 Mart 1432  Vefatı : 3 Mays 1481  Saltunatı : 1451 - 1481 (30) sene Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri, uzun boylu, dolgun yanaklı, kırmızı - beyaz tenli, kırık burunlu, kolları adaleli ve kuvvetli bir padişahtı. Devrinin en büyük ulemasından birisi idi. Yedi tane yabancı lisan bilirdi. Âlim, şâir ve sanatkârları toplar ve onlarla sohbetten çok hoşlanırdı. Gayet soğukkanlı ve cesurdu. Eşsiz bir kumandan ve idareci idi. Yapacağı işler hususunda, en yakınlarına bile hiç birşey sızdırmazdı. Fatih Sultan Mehmed'in ömrü seferlerle geçti. Yıkılmaz diye bilinen Bizans'ı yıktı. İstanbul'u fethetti. Ayasofya kilisesini câmiye çevirdi. Kryamete kadar câmi olarak kalmasını istedigi bu muhteşem mâbed için mükemmel bir vakfiye yazdırttı.  (Bu,vekâlet Arşivi Tapu Defterleri No:20, 27, 167, 251 ) 1127 sene kilise, 481 sene de câmi olarak kullanılan Ayasofya, 1934'de müze...

I. Murad Han

Sultan Murad  Babası - Orhan Gazi  Annesi - Nilüfer Hatun  Doğumu - 1326  Vefatı - 1389  Saltanatı - 1359-1389 (30) sene  

I. Mehmed (1413 – 1421)

  5 - I. Mehmed (1413 – 1421) Sultan Çelebi Mehmed , 1389 yılında Edirne’de doğdu. Babası Yıldırım Bayezid, annesi de Germiyanoğulları’ndan Devlet Hatun’dur. Orta boylu, yuvarlak yüzlü, beyaz tenli, kırmızı yanaklı ve geniş göğüslüydü. Kuvvetli bir vücuda sahipti. Gayet hareketli ve cesurdu. Güreş yapar ve çok kuvvetli yay kirişlerini bile çekebilirdi. Padişahlığı süresince bizzat yirmi dört savaşa katılan Çelebi Mehmed, bu savaşlarda kırka yakın yara aldı. Başında kullanmış olduğu sarık, altın işlemeli kavuğu ile gayet güzel görünürdü. İçi kürklü ve yakası dik olan bir kaftan giyinirdi. Sultan Çelebi Mehmed Müslümanlara karşı göstermiş olduğu adaleti, aynı zamanda Hristiyan topluluklara karşı da gösterdi. İyi bir idareci ve politikacıydı. Tahsilini Bursa Sarayı’nda tamamladı. Daha sonra babası tarafından Amasya sancak beyliğine tayin edildi ve bu sırada devlet işlerini öğrendi. Fetret Devri’nden sonra Anadolu’daki beylikleri tekrar bir araya toplamayı başaran Sultan Çelebi Mehmed’...