Ana içeriğe atla

BEYLERBEYİ VAK’ASI

BEYLERBEYİ VAK’ASI 

“Sözüm geçmedi” 

2 Nisan 1589’da kapıkulu askeri, değeri düşük akçe ile maaşlarının ödenmesini kabul etmedi ve büyük bir isyan başlattı. Bu isyan, bir yönüyle daha önceki asker isyanlarından farklıydı. Topkapı Sarayı önlerine gelen yeniçeriler, Osmanlı tarihinde ilk defa, saraya gönderdikleri listeyle Rumeli Beylerbeyi Doğancı Mehmed Paşa, Başdefterdar Mahmud Paşa ve bazı devlet adamlarının kellelerini istemişlerdi. 

Paranın her geçen gün ayarının düşürülmesi Osmanlı akçesinin piyasadaki alım gücünü azaltmakta ve bundan da en fazla maaşlı askerler, yani kapıkulu askeri zarar görmekteydi. İstanbul esnafı ayarı düşük akçe ile alış veriş yapmak istemediği için kapıkulu askeri zor duruma düşmüştü. 

Artık dayanacak güçleri kalmayan yeniçeriler, önce şeyhülislâma daha sonra da Veziriazam Siyavuş Paşa’ya rumlarını arz ettiler, ancak istediklerini elde edemeyince daha etkili bir çözüm için Topkapı Sarayı’nın önünde toplandılar. Hatta sarayın dış ve iç avlusunu işgal edip, Divân’ı bastılar. 

III. Murad tarafından gönderilen nasihatçileri taşladılar ve paranın ayarının düşürülmesinin baş sorumlusu olarak gördükleri Rumeli Beylerbeyi Mehmed Paşa ile Başdefterdar Mahmud Paşa’nın kellelerini istediler. Bu iki kişiyi katletmek istemeyen padişah, asilere, her ikisini de azledip şehirden uzaklaştıracağını söyledi. 

Bunu reddeden asilerden bazıları, “Beylerbeyi başı elimize gelmeyince bu gün bu Divândan dışarı çıkmayız, sonuç kötü olur, yerine padişah buluruz” diyerek padişahı tahttan indirmekle tehdit ettiler. Asilerin işi daha da ileri götüreceklerini gören padişah, “Sözüm geçmedi. İçoğlanları, bostancılar ve baltacılar ellerine silahlarını alsunlar” diye emretti. 

Ancak bunun kardeş kanı dökmekten başka bir işe yaramayacağını gören devlet ileri gelenleri, padişahı bu kararından vazgeçirdiler ve Mahmud Paşa ile Mehmed Paşa’nın asilere verilmesini kabul ettirdiler. Defterdar ve Rumeli beylerbeyi asilere teslim ve derhal idam edildikten sonra Topkapı Sarayı’nı kuşatmış olan asker de yavaş yavaş sarayı boşalttı. Böylece bir isyan daha, birkaç kişinin feda edilmesi karşılığında daha zararlı hale gelmeden yatıştırıldı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

II. Mehmet (Fatih Sultan Mehmed)

  II. Mehmet (Fatih Sultan Mehmed)  Babası : İkinci Sultan Murad  Annesi . Huma Hatun  Doğumu : 29 Mart 1432  Vefatı : 3 Mays 1481  Saltunatı : 1451 - 1481 (30) sene Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri, uzun boylu, dolgun yanaklı, kırmızı - beyaz tenli, kırık burunlu, kolları adaleli ve kuvvetli bir padişahtı. Devrinin en büyük ulemasından birisi idi. Yedi tane yabancı lisan bilirdi. Âlim, şâir ve sanatkârları toplar ve onlarla sohbetten çok hoşlanırdı. Gayet soğukkanlı ve cesurdu. Eşsiz bir kumandan ve idareci idi. Yapacağı işler hususunda, en yakınlarına bile hiç birşey sızdırmazdı. Fatih Sultan Mehmed'in ömrü seferlerle geçti. Yıkılmaz diye bilinen Bizans'ı yıktı. İstanbul'u fethetti. Ayasofya kilisesini câmiye çevirdi. Kryamete kadar câmi olarak kalmasını istedigi bu muhteşem mâbed için mükemmel bir vakfiye yazdırttı.  (Bu,vekâlet Arşivi Tapu Defterleri No:20, 27, 167, 251 ) 1127 sene kilise, 481 sene de câmi olarak kullanılan Ayasofya, 1934'de müze...

I. Murad Han

Sultan Murad  Babası - Orhan Gazi  Annesi - Nilüfer Hatun  Doğumu - 1326  Vefatı - 1389  Saltanatı - 1359-1389 (30) sene  

I. Mehmed (1413 – 1421)

  5 - I. Mehmed (1413 – 1421) Sultan Çelebi Mehmed , 1389 yılında Edirne’de doğdu. Babası Yıldırım Bayezid, annesi de Germiyanoğulları’ndan Devlet Hatun’dur. Orta boylu, yuvarlak yüzlü, beyaz tenli, kırmızı yanaklı ve geniş göğüslüydü. Kuvvetli bir vücuda sahipti. Gayet hareketli ve cesurdu. Güreş yapar ve çok kuvvetli yay kirişlerini bile çekebilirdi. Padişahlığı süresince bizzat yirmi dört savaşa katılan Çelebi Mehmed, bu savaşlarda kırka yakın yara aldı. Başında kullanmış olduğu sarık, altın işlemeli kavuğu ile gayet güzel görünürdü. İçi kürklü ve yakası dik olan bir kaftan giyinirdi. Sultan Çelebi Mehmed Müslümanlara karşı göstermiş olduğu adaleti, aynı zamanda Hristiyan topluluklara karşı da gösterdi. İyi bir idareci ve politikacıydı. Tahsilini Bursa Sarayı’nda tamamladı. Daha sonra babası tarafından Amasya sancak beyliğine tayin edildi ve bu sırada devlet işlerini öğrendi. Fetret Devri’nden sonra Anadolu’daki beylikleri tekrar bir araya toplamayı başaran Sultan Çelebi Mehmed’...