KAPIAĞASI KELLESİNİ ZOR KURTARDI
“Sultan devletin hakimi değil, ancak mütevellisidir” Kira Kadın’ın katlinden bir yıl sonra 1601 Mart’ında kapıkulu sipahileri bir başka oyunu sahneye koydular. Sipahiler, sarayın güçlü isimlerinden Ak Hadım Ağası Gazanfer Ağa’nın kellesini talep ettiler. Gazanfer Ağa, bu dönemde devlet yönetiminde en etkili isimlerdendi.
Gazanfer Ağa, Cafer Ağa isimli kardeşiyle birlikte Manisa Sancağı’nda valilik yaparken Şehzâde Selim’in hizmetinde bulunmuşlar, padişah olduktan sonra II. Selim’in yakınında bulunmak için hadımlığa razı olmuşlardı. Ancak Cafer Ağa hadım etme operasyonunda ölmüş, Gazanfer Ağa ise yaşayıp ak hadım ağası olarak II. Selim, III. Murad ve III. Mehmed’e 30 yıla yakın kapı ağalığı ve 20 yıl da hasodabaşılık yapmıştı. Birçok vakıf ve hayrat yapmıştı.
Âlimleri koruduğundan dolayı hakkında birçok risale yazılmıştı ama elinde tuttuğu güçten dolayı birçok düşmanı da vardı. 21 Mart 1601’de toplanan düşmanlarına göre Valide Safiye Sultan’ın arkasında bulunan sekiz kişinin imparatorluğu yönettiği belirlenmişti. Bunlar, Kapıağası (Bâbüssaâde Ağası) Gazanfer Ağa, harem ağası, Bâbüssaâde ağasının kâhyası, kapıcılar kethüdası, bostancıbaşı, Raziye Hatun’un kızı ve saray dalkavuklarının en önemli iki tanesiydi.
Asilere göre sultan devletin hakimi değil ancak mütevellisiydi. Sultan, normalde veziriazam ve devletin birkaç üst düzey yöneticisi dışında kimseyi kabul etmezdi. Ancak asker ayaklanınca kapıkulu sipahilerinin temsilcisi olan 40 kişi ile görüştü. Sipahilerin temsilcileri, “rüşvetçilerin padişahdan uzak tutulması ve huzur-ı hümâyûndan uzaklaştırılmasını istediler”.
Sipahiler, ya sultanı hükümdarları olarak benimseyeceklerini veya ocak kanunları ve töreleri gereği kendisini sarayın muhtelif bir yerine hapsedeceklerini söylediler. III. Mehmed, bu gelişmeler üzerine Veziriazam İbrahim Paşa’ya Gazanfer Ağa’yı saray dışında bir yerde görevlendirebilip, görevlendiremeyeceğini sordu fakat olumsuz cevap aldı. Sipahilerin isteğinin yerine getirilmemesi isyanı büyütebilirdi.
Fakat isyan büyümeden Cigalazâde Sinan Paşa’nın arabuluculuğu ve sultanın bostancıbaşısının azliyle yatıştılar. Gazanfer Ağa kellesini kurtarmıştı ama iki yıl sonra bu kadar şanslı olmayacaktı. Anadolu’da celali isyanlarının devam ettiği, İstanbul’da ardı ardına isyanların yaşandığı ve askerin hükümdarı tehdit ettiği bu dönemde Osmanlı yönetimi meşruiyet sıkıntısına düşmüştü.
Gayrimüslimlerin kıyafetlerine daha önce getirilen yasaklar yine gündeme geldi. Elçiliklerde çalışanlar dışında hiçbir Yahudi ve Hristiyan’ın ipekli veya Venedik elbisesi giyemedi. 1601 Nisan’ında içki satışı yasaklanıp, meyhaneler kapatıldı ve yasak çok etkili bir şekilde uygulandı.
Yorumlar
Yorum Gönder